Konya’da 2019 yılında istismara maruz bırakılan 16 yaşındaki C.Ö.’nün hamileliğinin mahkeme kararı ile sonlandırılmamasına ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) hak ihlali kararı verdi. AYM, kürtaj sürecinin yargı tarafından geciktirilmesi nedeniyle istenmeyen doğum gerçekleştirildiğine dikkat çekerek C.Ö. hakkında 75 bin TL manevi tazminat kararı verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararına göre, olayın yaşandığı dönemde 16 yaşında olan C.Ö., G.E. adlı erkek tarafından istismara maruz bırakıldı. Zanlı G.E. hakkında Konya Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılırken C.Ö.’nün istismar sonucu hamile kaldığı ve hamileliğinin 10. haftasında olduğu tespit edildi. C.Ö.’nün avukatı Bahadtin Özdil, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu’na başvurarak kürtaj talep etti. Yapılan başvuruda istismarla ilgili kanıtların alınması için kürtaj işleminin Ankara Adli Tıp Kurumu’nda yapılması istendi.
BirGün’ün haberine göre, Konya 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından değerlendirilen başvuruda, hamileliğin sonlandırmasına ilişkin herhangi bir düzenlenme olmadığı ifade edildi. Ayrıca mahkeme “ceninin yaşam hakkının annenin psikolojisinden üstün olduğu”na karar vererek kürtaj talebini reddetti. Hâkimlik, C.Ö.’nün ve ailesinin kürtaja ilişkin izin belgelerinin olmadığını belirterek başvuruyu reddetti.
Mahkeme dilekçeyi görmezden geldi
Hâkimliğin kararına itiraz edilirken savcılık itirazın kabulünü istedi. Ancak mahkeme, itirazı izin belgelerinin olmadığını belirterek reddetti. Kararın ardından C.Ö. ve babasının gebeliğin sonlandırılmasına dair izin belgeleri 10 Şubat 2020’de mahkemeye iletildi. Mahkemeden dilekçeye herhangi bir yanıt verilmezken C.Ö. yaklaşık 4,5 ay sonra doğum yaptı.
Karar çıkmayınca AYM’ye taşındı
C.Ö., kürtaj talebiyle sulh ceza hâkimliklerine birçok kez başvurmasına karşın taleplerinin reddedildiğini, sürecin uzatılması sonucu hamilelik süresinin 20 haftayı geçmesi ve kürtaj kararının verilmemesi üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. C.Ö. istismar ve hamileliğe katlanmak zorunda bırakılması nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, yaşamına son vermeyi düşündüğünü belirtti. Doğum yapmaya zorunda bırakılması nedeniyle eğitimine de devam edemediğini söyleyen C.Ö. özel hayata saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının ve eğitim hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, 10 haftayı geçen ancak 20 haftadan az gebeliklerin sonlandırılmasının mahkeme kararı ile yapılabileceğine dikkat çekti. AYM, yargı makamlarının tutumunun gebeliğin sonlandırılması imkânına erişimi engellediğine karar verdi. “Maddi ve manevi varlığın korunması geliştirilmesi hakkı”nın ihlal edildiğine hükmeden AYM, ihlalin mahkemece yapıldığının açık olduğunu belirtti. Öte yandan Yüksek Mahkeme, doğum gerçekleştiği için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığına karar verdi.
BirGün ulaştığı bilgiye göre, doğumun ardından açılan babalık davasında zanlı G.E.’nin çocuğun babası olduğu tespit edilirken C.Ö.’nün doğumun gerçekleşmesi sebebiyle şikâyetinden vazgeçtiği öğrenildi.