Belize bayraklı ancak İngilizlere ait yük gemisi Rubymar, Husiler tarafından iki füzeyle vurulmasının ardından Kızıldeniz’de sürüklenmeye başladı.
Batma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gemi, 28 kilometreye kadar uzanan petrol sızdırdı ve 41 bin ton uçucu gübre taşıyordu.
22 Şubat’ta Rubymar’a düzenlenen saldırı, Husilerin gemileri hedef almaya başlamasından bu yana ticari bir gemiye şimdiye kadar verilen en ciddi hasarı verdi.
Husiler, Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarının mağdur Gazze halkıyla dayanışma amacıyla olduğunu söylüyor.
Uzun süredir Husilerin internet trafiğini kesintiye uğratarak ve deniz altı telekomünikasyon kablolarını keserek eylemlerini genişletebileceğinden endişe ediliyor.
VERİ TRAFİĞİNİN YÜZDE 17’Sİ KIZILDENİZ’DE
Kızıldeniz’in yatağı boyunca uzanan on altı küçük fiber optik hat, Avrupa’yı Hindistan ve Doğu Asya’ya bağlayan ana hatlar da dahil olmak üzere tüm uluslararası veri trafiğinin yaklaşık yüzde 17’sini taşıyor.
Aralarında Asya-Afrika-Avrupa 1 (AAE-1), TGN Atlantic, Europe India Gateway ve Seacom sisteminin de bulunduğu dört büyük telekom ağına ait kabloların son aylarda hasar gördüğü bildirildi.
Hasarın nedeni tespit edilemedi ve bu kablolarda doğal hasar nispeten düzenli olarak meydana geliyor.
İsrail basınında çıkan haberlerde, hasarın Husi eylemlerine atfedilmesine karşın, Yemen’in Husi kontrolündeki iletişim bakanlığı olayla ilgisi olduğunu reddetti.
BAZI HATLAR SIĞ DERİNLİKLERDE
Seacom, Mısır ile Kenya arasındaki kablonun 24 Şubat’ta kesildiğini doğruladı ve soruşturma yürütüyor.
Bu hatların bazıları, dalgıçların erişebileceği sığ derinliklerde bulunuyor.
Yemen hükümeti, bu ayın başlarında bu deniz altı kablolarına yönelik potansiyel Husi tehdidi konusunda bir uyarı yayınladı ve bunu geçmişte telekom operatörleriyle görüştüğü bildirildi.
Husiler, Gazze’deki Filistinlilerle dayanışma amacıyla yalnızca İsrail bağlantılı gemileri hedef aldıklarında ısrar ediyor.